Gecmiste adamin birisi gariban bir köye fabria kurmak icin köylülerden yardim ister,köylülerde severek yardimci olurlar,fabrikartör bizim eski filmlerdeki hulusi kentmen gibi babacan bir patrondur,hem fabrikayi büyütüp gelistirmek hemde köylüleri egitip yatistirmek icin gecesini gündüzüne katar,ve bundada büyük basari saglar.
Bizim patron bir gün köylüyü toplayip,kadini erkegi,zengini fakiri,yaslisi genci hic kimseyi ayirmadan ve hicbir karsilik beklemeden fabrikaya esit ortak yaptigini,fabrikayi hep beraber yönetip sürekli gelistirmeyi,gelecek nesillerinde ayni sekilde ortak olmalarini ve bu ortakligi ilelebet sürdürmelerini söyler.O günden sonra köylüler aralarindan birini müdür tayin edip islerine kaldiklari yerden devam eder,müdür fabrikayi gelistirip isciyide köylüyüde memnun etmek icin habire calisir,nede olsa iscilerde o köylüdür ve ayni zamanda patrondur.
Bir gün babacan patron ölür ama vasiyeti unutulmaz, her dogan bebege hisse senedi verilip
fabrikaya yine aralarindan müdür secip islerine devam ederler.
Yillar gecer,köylülerin cogu isten gücten patron oldugunu unutur.patron oldugunu unutsada o fabrikayi sevmekten asla vazgecmez,malindanda canindanda cok sever sebebini düsünmeden.
Yine bir gün aralarindan yeni bir müdür secerler.yeni müdür azimli caliskan vede cok dürüsttür.ise baslar baslamaz bir arkadasini cagirip kapi pencereleri degistirmesini söyler,baska bir dostunu boya badana isine yollar bir baska yoldasini bahce düzenlemesi diger birinide masa sandalyeleri degistirmesi icin görevlendirir,hic dur durak yorulmak nedir bilmez,devamli birseyler yaptirip isin biri bitince bir digerine kosturur durur.
Iscisi memnundur,zira calistigi fabrika adeta bes yildizli otele dönmüstür,köylüsü memnundur,cok sevdikleri fabrika gül bahcesine dönmüstür,diger fabrikatörler memnundur,is hacimleri katlanarak artmistir,hisim akraba-es dost memnundur,müdür bey sayesinde islerin biri bitiyor digeri basliyor,müdür be memnundur,herkez tarafindan seviliyor
Zaman ilerliyor,fabrika sürekli güzellesiyor,müdür bey hic duraklamadan ayni hizla isine devam ediyor.
Bir gün ustabasilardan birini alip fabrikayi gezerken bos bir alan görüp ustaya soruyor burasi ne ise yariyor diye,ustabasida eskiden depoydu ama simdi kullanilmiyor efendim deyince basiyor fircayi"madem kullanilmiyor niye haber vermiyorsun,birsekilde degerlendiririz herhalde" diyerek makamina dönüp dostlarindan birini yanina cagirip emrini bildirir"simdi git,ise yaramayan,kullanilmayan ne var ne yok listeleyip bana getir".
Bir kac gün sonra liste elindedir,söyle bir bakar ve tümünün satilmasi emrini verir.aninda islem baslar,ise yaramayan yerler satilip gelen parayla fabrikaya havuz yaptirmak icin arkadaslarindan birini görevlendirir.
Müdür beyimiz böyle dur durak bilmeden gece gündüz daha neler yapabilirim diye adeta kendini hirpaliyor.
O öyle fabrika icin kendini paralarken bir kac densiz isci bozuk plak gibi müdürün isten anlamadigini yüksek sesle homurdanmaya baslar,ama diger isciler hemen onlari susturur.bir müddet sonra tekrar homurtular baslar,bu sefer müdür beyimizinkulagina kadar gelir,haliyle hiddetlenir.ne yani,o dur durak bilmeden calissin ama iki paralik isci parcalri huzur ortamini bozsun,olacak seymi simdik bu?.derhal arkadaslarindan birkacini catlak sesleri arastimalarini ve fabrikadaki huzur ortamini tekrar saglamalari icin görevlendiriyor.tabiki isciler aninda tesbit edilip kapinin önüne koyuluyor ve fabrika tekrar huzur ortamina kavusuyor.
Bir müddet sonra bu sefer köydeki bazi densizler homurdanmaya basliyor,müdür beyimiz onlarida arkadaslarina havale edip huzur ortamini temin etmelerini söylüyor.
Müdür beyin arkadaslarida müdür bey gibi maharetli,catlak seyler tek tek tesbit edilip geregi görülüyor,nede olsa fabrika büyük,herkezle her yerle is yapan bir yer,dolayisiyla catlak sesler hic bir yerle is yapma sansi bulamiyor.Cogu sessizlige bürünüp unutulmaya calissirken bazilarida agiz degistirp müdür beyin basarilarindan bahsetmeye baslayip isini yürütüyor.
Dedikya,cogu sessizlige bürünsede,agiz degistirsede geride birkac meczup aynen homurdanmaya devam ediyor.
Müdür bey durmadan calisiyor ve huzurun bozulmasini hicmi hic istemiyor ve huzur ortamini saglamak icin ne gerekirse yapilmasini emrediyor,biliyorki huzur olmayan yerde is yapilamaz.
Dostlari gece gündüz demeden isi takibe aliyor,uzun arastirmalarin sonunda gercek anlasiliyor"huzursuzlugu yapanlarin niyeti fabrikayi batirmak!!!
Müdür bey ve dostlari bu insanlik sucunu yapanlari cezalandirmak icin bütün delilleri toplayip dava aciyorlar.
Bu arada müdür beyimiz azminden hicbirsey kaybetmemistir,yine dur durak bilmeksizin calismaya devam ediyor.
Simdik müdür beyimizi isleriyle basbasa birakip mahkemeye dönelim.
Hakim soruyor,evladim siz neden bu fabrikayi batirmak icin ugrasiyorsunuz,görmüyormusunuz müdür bey geldiginden bu yana fabrika adeta gül bahscesine döndü,köyümüz güzellesti?sizleri tanimasam diger fabrikatörlere hizmet ettiginizi düsünecegim ama bilirimki bu fabrikayi caninizdanda cok seversiniz,derdiniz ne sizin bir söyleyin hele?
Sayin hakim xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Kusura bakmayin,davalilarin "efendim sizinde belirttiginiz gibi bu fabrikayi canimizdan kanimizdan cok severiz,ayrica bilmenizi isterizki bu fabrikanin ayni zamanda patronlariyizda.evet fabrika cok yakinda batacak.evet müdür bey geldiginden bu yana fabrika dikensiz gülbahcesine dönmesi icin elinden geleni ardina koymadi,hatirliyormusunuz iscileri tasimak icin eski bir otobüsümüz vardi,müdür beyin ilk icraatlarindan birisi onun motoruyla oynayip hizlandirmisti,sonrada ilk yolculugunda sarampole uctu ya,hani su 41 iscimizin ölüp 89 ununda yaralandigi!evet boyasi badanasi yapilip cilalandi,önüne havuz bile yapildi ama nasil?nasil oldugunu sizde biliyorsunuz ama tekrarliyayim,fabrikamizin depolarini su kuyularini satarak yapildi ve simdik o kuyulardan fabrikanin ihtiyaci ve havuzu doldurmak icin suyu parayla aliyoruz,sattigimiz depolari parayla yine biz kiraliyoruz,ne bulduysa satti,sattigiylada ese dosta birseyler yaptirip zengin etmeye bakti.evet hersey yenilendi ama esas yenilenmesi gereken makinalarimiz yenilenmedigi icin iscilerimizde zaten havuzbasinda zaman öldürüyorlar.diger fabrikalardan habire borcla mal aliyor onlari satip boya badana yapiyoruz.biliyorsun,daha gecen gün kullanilmiyor diye dis duvarlarini satmaya kalktida zor durdurduk.vs.vs.vs."diye sunduklari savunmalarini sansürsüz yazacak kadar aptal degiliz.
Bir roman denemesi,türkcemi gelistirp yazacagim romanin kisa bir taslagi diyebiliriz.
Saygilarimla
Mevlüt Yilmaz
|
Alıntı Yap
